Selin Türkkan's profile

Midjourney Hikayesi (Kayıp)

MIDJOURNEY HİKAYESİ
KAYIP
Merhaba benim adım Julie, ben bir asosyalim. Zamanımın çoğunu evde tek
başıma, benim olmayan hayatları hayal ederek geçiriyorum. Aslında bu
durumdan şikayetçi değilim, böylesi daha güvenli, bu sayede kimse bana zarar
veremiyor. Bir süredir dışarı çıkmayı da tamamen bıraktım çünkü yüksek sesler
ve korkutucu insanlar beni tetikliyor. Biliyor musunuz bilmiyorum ama
çağımızın bir hastalığı var, adı başkalaşım geçirmek. İnsanlar, hayatta en çok
odaklandıkları konuların vücutlarında bıraktıkları izlerle hayatlarına devam
ediyorlar. Kiminin taşıdığı izler kötü kiminin ise iyi. Benim başkalaşımım ne
henüz bilmiyorum çünkü bunu öğrenmek için önce kendinizi bulmanız
gerekiyor. Kendinizi bulmak için ise dışarı çıkmak zorundasınız... Evet, biliyorum
nasıl bu zamana kadar hiç merak etmedim, değil mi? Aslında bu zamana kadar
nasıl bir başkalaşım geçirdiğimi gerçekten hiç merak etmemiştim, belki de
hayatımın bazı şanslı insanlar gibi güzel olacağına asla inanmadığım içindir,
fakat bir gün yine yatağımda yatmış benim olmayan bir hayatı hayal ederken,
kendimi o hayalin içinde görememeye başladım. Artık içimdeki ses kendimi
bulmam gerektiğini haykırıyor gibiydi. Bu olaydan sonra bir süre düşündüm ve
dışarı çıkıp bazı şeylerle yüzleşmeye karar verdim. Çok uzun zamandır dışarı
çıkmadığım için kendimi tedirgin hissediyordum. Kaç gündür ya da kaç aydır
dışarı çıkmadım bilmiyorum ama sesler artık daha da yüksek, insanlar artık daha
da korkutucu gözüküyordu. Sokakta yavaş yavaş ilerlerken insanların
başkalaşımları hakkında düşünmeye başladım. İstemsizce gelişti, normalde
insanların dış görünüşleri hakkında pek fazla düşünmem, çok insanla da
iletişimim yoktur fakat bu başkalaşımların sebeplerini kendiminkinden daha çok
merak etmiştim. Bu insanlar daha önce hiç görmediğim değişik başkalaşımlar
geçirmişti. Sokağa ilk çıktığımda sol bacağı siyah katrana bulanmış bir kadın
gördüm. Kadın bacağının o korkunç görüntüsüne ve katranın bacağından
akmasına rağmen mini bir etek giymiş ve o korkunç görüntüyü sonuna kadar
görünür kılmıştı. Kadının yanında yürüyen adamda herhangi bir başkalaşım yok
sanıyordum fakat daha sonra gördüm ki adamın başkalaşımı tamamıyla
vücudunun arka kısmını kaplıyordu. Spirallerle çevrili bir girdap... Sanırım
adamın odak noktasını biraz anlayabiliyordum. Adam hayatı boyunca sürekli bir
şeylerin peşinden gitmiş fakat olaylar her seferinde başarısızlıkla sonuçlanmış.
Artık hata yapmaya o kadar çok alışmış ki hata yapıyormuş gibi hissetmiyor. Ben
bu şekilde adamın başkalaşımına odaklanmış düşünürken bir anda karşıma
çıkan bu kişinin başkalaşımı bana gördüğüm her şeyi unutturdu. Tanımadığım
bir adam tam karşıma geçmiş, garip gözleriyle bana bakıyordu. Gözlerinin
yerinde kuyuya benzer derin kırmızılıklar, başının üstünde ise buz mavisi
dumanlar vardı. Uzun uzun bana baktı. Bundan rahatsız olmuştum fakat ben de
ona dik dik bakıyordum. Beni derinliklerine çeken o kuyuya bakmaktan kendimi
alıkoyamamıştım. Sanki içimden bir ses bu kişiyle aramda bir bağ olduğunu
söylüyordu. Bir anlık korkuyla bakışlarımı adamın üzerinden çektim ve hızlı bir
şekilde yürümeye başladım. Arkamı dönüp baktığımda adam hala bana
bakıyordu. Birbirimizi gördüğümüz o andan itibaren içimde bazı şeylerin
değişmeye başladığını fark etmiştim ve bu beni delicesine korkutuyordu. Bu
şekilde arkama baka baka hızlıca yürümeye çalışırken tökezledim ve yere
düştüm. Kalbim çok hızlı atıyordu. Tam kalkmaya çalışacakken bir mağazanın
içindeki aynada kendimi gördüm ve irkildim. Bir anlığına az önce korktuğum
adamın yine karşıma çıktığını zannetmiştim fakat bu benden başkası değildi.
Aynadaki görüntüme aynı adama baktığım gibi bir süre bakakaldım. Kendimi bu
kadar çabuk bulmayı beklemiyordum fakat daha da önemlisi kendimden bu
kadar korkmayı hiç beklemiyordum. Şimdi az önceki adamın bana neden
dikkatlice baktığını anlayabilmiştim. Adam da benim gibiydi ve ikimiz de
kendimizden bir parçayı bu şekilde keşfedince içimizdeki duygular karışmıştı.
Kendi dünyamızda yaşamaktan gerçek dünyayı göremez hale geldiğimiz için
gözlerimiz kuyu gibi derinleşmiş, hayallerimize kendimizi çok adadığımız için de
başımızın üstü dumanlaşarak yok olmaya başlamıştı.
Kendimi bulmak için çıktığım yolda işler benim planladığım şekilde gitmemiş
hem adam tarafından bulunmuş hem de kendimi bulmuştum. Kendimi
bulduğumda eve geri dönüp tekrar güven içinde yaşayabilmeyi planlıyordum
fakat şimdi kendimi dışardan gördüğüm ve kendimden korktuğum için eve
gitmek istemiyordum. Bu zamana kadar gördüğüm başkalaşımların hepsi kötü
başkalaşımlardı fakat şu an kendimi bulmamla beraber iyi başkalaşımların da
etrafımda olduğunu fark ettim. Her şey çok hızlı gerçekleşmişti ama gördükçe
fark etmeye, fark ettikçe de kabullenmeye başlamıştım içimdeki bu değişikliği.
Korkmaktan korkmanın pek bir anlamı yoktu ve her şey bununla alakalıydı
sanırım. Bundan sonra ne yapacağım pek bilmiyorum ama emin olduğum tek
bir şey var, hayallerimi kendi dünyamda değil, cesur bir şekilde gerçek dünyada
yaşayacağım.
Midjourney Hikayesi (Kayıp)
Published:

Midjourney Hikayesi (Kayıp)

Published:

Creative Fields