Furkan R. Demirel's profile

KÜLLÜK - 1.KISIM : DİBACE

KÜLLÜK 

KISIM 1 : DİBACE

Sigarayı bırakmama rağmen küllük kelimesi kulağıma hep hoş gelmiştir. Sigara içtiğim günlere dair özlediğim tek şey küllük olabilir. Benim çöpümü içine kabul eden bir dost, arkadaşlarımla beraber işediğim bir pisuvar gibiydi benim için küllük. Bu küllükte de beraber işediğimiz bir pisuvar olmasa da, kendinize dair bir şeyler bulabileceğiniz gülerken düşüneceğiniz ve hayatı...Burası sadece sayfa sayısını arttırmak için olan kısımlar yoksa böyle klişelere bulaşacağımı sanmayın. Kitap okuma alışkanlığım pek yoktur. -yazdıklarımdan da belli zaten- fakat okuduğum kitaplarda ilk bölüme gelene kadar geçtiğim 15 sayfalık künye başlık ve içindekiler kısmı beni her zaman hoşnut eder. Kolay yoldan öze ulaşmış hissederim. Yazarın notuymuş… Yazar kardeş, 300 sayfalık kitaba ne notu yazabilirsin lütfen? Tabii ki geçeceğim! Her kitap herkes için önemlidir, ister ailene ada istersen kumar borcunu ödemek için yaz. 

İlk direksiyon sınavımda, aracın aynasının iki adet olması, debriyaj ve frenin iki tarafta olması gibi şeyler beni özel hissettirmişti. Park edeceğim yerler dubalarla süslenmiş, nizami bir biçimde boyanmıştı. Nerede durup, nerede direksiyonu kıracağım ayarlanmıştı. Adadan dönerken sinyal vermeyi unutunca arkamdaki taksi az kalsın bana çarpacaktı. Sol elini camdan çıkartıp bana bağırdığında bunun da ayarlandığını düşünüp şaşırmıştım. Halbuki küfürler savurmaya başladığında gerçeği anladım. Taksici benim için ayarlanmamıştı, taksici benim şahsımca ayartılmıştı ve arkamda korna çalarak beni takip ediyordu. İlk defa vitesi 4’e atmıştım ve adayı dönmeyerek direksiyon hocamın dikkatini çekmiştim. Telefonda konuştuğu kişiye ‘bir dakika bu da dıt dıt ötüyor’ diyerek kemerini takıp, doğru vites kullanımı önemli yoksa sarı işaret atıyorlar demişti. 

Arabayı çalıştırmak için debriyaja basmam ve ayağımı çekmem gerekiyor. Fakat ayağımı çok yavaş veya çok hızlı çekersem araba çalışmaz, fakat heyetin bilmediği şey şu ki ben bunu duygularımda da beceremem. Çok depresif olduğum zamanlar yaptığım şakalar çok boktandır, çok iyi şakalar yapabileceğim zamanlarda ise şaka yapmak içimden gelmek! Şaka yapmak… bok gibi kelime başlı başına çocukken burnu çok uzun, ses tonu kendi başına şive olan bir adamın programı vardı şakacı diye. Şaka yapmak denilince aklıma su topu fırlatıp veya insanlara tekme atıp sonra şakaydı ya bak kamera var şurada demek geliyor. Acaba aldatan ve basılan birisi kamerayı gösterip bunların hepsi şakaydı diye sıyrılmış mıdır bulunduğu durumdan? Bilemiyorum.
Kadınlar benim mazotumdur! 
Büyük aşklar yaşadım fakat hiçbirisini buradan anlatmak istemiyorum. Zamanı gelince çocuklarımın isimlerinde ve sevdiğim bazı parçaların Youtube videolarının altında hepsini anlatmayı planlıyorum. O zamana kadar biraz daha dramatize etmem gerekiyor. Bana baktığında gözlerinin parlamasıyla bir ay ışığının ağladığını duydum bir mumun ateşinde gibi tek başına anlamı olan fakat bir araya geldiklerinde müzik listem gibi karman çorman ve anlamsız duran cümlelerimi şimdiden hazırlıyorum bekle beni Neşet Ertaş bekle beni Alex Turner!

İlişkimiz artık o çocuksu masumluğunu, ateşini kaybetmişti. İlişkimiz koalisyon hükümetine dönüşmüştü. Sürekli baskın çıkmaya çalışıyor birbirimize yeni önerilerde bulunuyor ve bunları katı dille reddediyorduk. En anlaşabildiğimiz zamanlar ise bir müteahhit ile toprak sahibinin anlaşması kadardı 4 daire fakat birisi bodrum ama güney cephe…

Hayatta bazı muhabbetler vardır. Uzun bir yorgana benzer, kapatmak için iki kişinin iki farklı ucundan tutup ortada buluşarak katlamak suretiyle kapatabileceği muhabbetler… İşte ayrıldıktan sonra yaşadığım süreci buna benzetiyordum.

Hayatıma giren ve çıkan insanlar son zamanlarda sürekli aklıma düşüyor. Kendimi 10 yıl önce yayınlanmış bir dizinin sıkı hayranı gibi hissediyorum. Fotoğraflarına bakıyorum, yorumlarını görüyorum bazen mesaj atıyorum nadiren cevap alıyorum. Kafamın içinde onlarla buluşup sıcak ve soğuk meşrubatlar içerek karakterlerini onlara hatırlatmak istiyorum. Onların replikleriyle onlara espriler yapmak dizinin jeneriğini mırıldanmak istiyorum. NE OLDU BİZE DOSTLAR BİZ NASIL BU KADAR UZAKLAŞTIK BİRBİRİMİZDEN YAZIKLAR OLSUN BİZE! 
KÜLLÜK - 1.KISIM : DİBACE
Published:

KÜLLÜK - 1.KISIM : DİBACE

Published:

Creative Fields